• 6'sında cello'ya 16'sında bas gitara başlayan küçük eberhard,gün gelmiş büyümüş bas gitarına 70li yıllarda tel ekliyecek kadar yenilikçi olmuş,jan garbarek ile çalışmış, twelve moon albumundeki brother wind march denen parçanın ruhunu vererek parçayı dinleyenleri allak bullak etmiş(bkz: en iyi enstrumental sarkilar)(bkz: hayatimizi kaydiran sarkilar),doğaçlamaları tercih etmiş,bir soylentiye gore de odtu'de bi konser vermiştir.
  • elektro kontrbas ile ilginc ve tatli denemeler yapmis, calis tarzi erkan oguru da etkilemis ve cekirdek sanatevindeki "perdesiz gitarda arayislar" konserine ilham kaynagi olmus basci insan.(bkz: pendulum)
  • dunku jan garbarek konserinde ilk kez canli izleme $ansina eri$tigim alman basci. be$ telli bir elektro kontrbas kullaniyor. konserdeki solo bolumunde once bir altyapi caldi. ardindan onu loop'a aldi ve dogaclamalarini bunun uzerine yapti.
  • concerto for bass ile koparmis bir caz virtuozudur.
  • adının geçtiği her kayıttan keyif almanın mümkün olduğu şahane adam.
    22 ocak 1940, stuttgart doğumludur, kendi adıyla ilk kaydını 1973 yılında yapmıştır.

    http://www.ecmrecords.com/…eberhard##eberhard weber
  • 18 aralik 2000'de odtu'de verdigi konserin arasinda "yuh ama enstrumanini eline alip uflemedigi kaldi bir tek" gibi tepkileri duymama yol acan "upright electric bass" virtuozu. konser boyunca bas gitarin ne kadar sevimsiz ve bos bir enstruman oldugundan, dinlenebilmesi icin ancak boyle ekstra seyler yapmak gerektiginden (orn: delay kullanarak ust uste bas partisyonu katmani yaratip en sonunda yayi alip bunlarin uzerine solo calmak) bahsetti durdu.
  • genç yaşta başladığı müzik yolculuğunda, enstrüman yapımcılarının yardımıyla şeklini ve tınısını değiştirdiği "bass"ta, istediği, daha hafif ritmlere yaslanan soundları elde edip, manifestosunu yazmış: beş telli ve farklı görünümlü bu bassla klasik armonik sesleri değiştirip uyarıcı, yumuşak ve armonik sesler elde etmiştir.

    elde ettiği bu sound ve eriştiği olgunluk ona, son kırk yılda avrupa müziğinin estetiği üzerine kurularak, temsilciliğini üstlenen ecm'den, 1973 yılnda ilk solo albümü "the colours of chloe" çıkarma fırsatını verdi. bu albümde, sanatçıyla birlikte jan garbarek group'tan arkadaşı piyanist rainer brüninighaus, davul ve perküsyonda peter gigger, flugelhornuyla ack van rooyen ve stuttgart radyo senfoni orkestrası çello grubu yer almıştır.

    bu albüm, klasik formasyondan "caz"ın doğaçlamasına doğru şekilenen müzik tınıları ve renkleriyle büyük övgüler aldı ve üne kavuştu.

    sonrasında, sanatçı hem solo albümleriyle kendisi ve hem de uzun yıllardan beri vefekar yol arkadaşı jan garbarek'le oluşturduğu grupla pek çok başarılı çalışmanın ortağı olmuştur.
    *
    sonuncusu, 65nci yaşına girmesi nedeniyle adına yine ecm tarafından yayınlanan, mart 2005 yılındaki, stuttgart radyo senfoni orkestrası eşliğinde bassda wolfgang dauner, vibrofonda gary burton, piyanoda rainer brüninghaus, perküsyonda marilyn mazur ve saksofonda yoldaşı jan garbarek'in canlı olarak konser ortamında yorumladıkları, sanatçının bestelerinden oluşan tanınmış eserlerinden bir bölümünün yer aldığı "stages of a long journey" hatıra albümüdür.
    *
    sanatçı, 2007 temmuzundan bu yana yakalandığı bir beyin fonksiyonu bozukluğu nedeniyle yoğun tedavi altında tutulduğundan aktif müzik yaşamına ara vermiş bulunmaktadır.

    yer aldığı ve kendi adına çıkardığı albümleri her dinlediğimde ve buradan bir defa daha bu büyük müzik virtüözüne bass’ıyla yarattığı sihirli soundları gibi yenilerini dinleyebileceğimiz aktif müzik yaşamına döneceği sağlığına kavuşmasını diliyorum.
  • 1977 yılında gary burton'la yapmış olduğu bir albüm vardır ki oy anam oy anam...yirmi yoktum ilk dinlediğimde..caza ısınalı birkaç sene olmuştu,pipoya merak sarmıştım,zaten yaşadığım şehirde yapacak pek bir şey de yoktu..camın kenarına geniş,kare bir masa atmıştım.üzerinde günlük,genel notlar,yapacağım basit,çocuksu,komik ama o zamanlar benim için iş kadar önemli işlerin yazılı olduğu kağıtlar,pipolarım,büyük captain black tütün kutusu,masa lambam ve pipo aksesuarları olurdu.akşamları uzun uzun yazardım,uzun uzun okurdum,bütün o yıllarda bana eşlik etmiş ve alemlerden alemlere uçurmuş ve daha da ileri gidiyorum,kafa açıcı özelliği olmuş bir albümdür.müzik sözkonusu olunca pek tevazu gösteremem,o yüzden açık net söylüyorum,hayatımda dinlediğim en etkileyici albümlerden biridir.spotify'da bile bulamadım,anca youtube'da açıp dinilyorum.bir şekilde bulun ve dinleyin,eberhard weber damgasını vurmuş..döktürmüş..! "the whopper" albümün en sevdiğim parçasıdır.
  • arild andersen hendrix ise kendisi les pauldür denebilir elektrokontrbas açısından.

    https://www.youtube.com/watch?v=jahq-x431ua
hesabın var mı? giriş yap